|
|
|
|
Fulya Çetin, Ormanda (2006), Tuval üzerine yağlıboya, 90x204 cm
|
|
|
Gündüzleri düş kurmak yalnızca hayalperestlere mi özgüdür? Yoksa yaşadığımız hakikat sonrası zamanda gerçeklere tutunmaya çabalarken delirmemek için gereksinim duyduğumuz bir kaçış mı? "Ormanda", bir bahar günü yemyeşil yaprakların arasında sere serpe uzanmış, içinde bulunduğu ânı duyumsayan mutlu bir kadının portresi. Gözlerini kapamış, bedenini güven duygusuyla bitkilerin arasına bırakmış, dizi diğer bacağına dokunuyor. Hiçbir gücün bozamayacağı bir bütünlüğün anlatıldığı bu resim, doğayla bir olma halini, kendi kendine yetebilmeyi ve iç huzuru betimliyor.
|
|
|
|
|
Fulya Çetin
1990’lı yıllardan bu yana sanatsal dilini sürekli yenileyerek ilerleyen Fulya Çetin, kendini biçim ve içerik anlamında tek bir yerde konumlandırmaz. Sanatsal yolculuğunu, yarattığı özgürlük alanında sürdüren sanatçı, izleyiciyi kendi dünyasına çağıran imgeler oluşturmaya odaklanır. Eserlerinde, vicdan ve adalet arayışını temel alan bir bakış açısıyla, tahakkümün türlü biçimlerine ve toplumsal belleğe ait çağrışımlara yer verir. Yapraklar, dallar, saçlar ve buketler arasında akışkan ve dişil bir evren yaratır. Bitkilerin dilini, bitkilerle iletişimi onların dünyasına yaklaşarak anlamaya çalışır. İnsanın doğayla kurduğu ilişkiden beslenir, ekofeminizm alanında işler üretir.
Fotoğraf: Çağla Köseoğulları
|
|
|
|
İlhan Sayın, Kuşlar Kitabı 1 (2025), Kuşlar Kitabı 2 (2024), Kuşlar Kitabı 3 (2025), Mukavva üzerine toz pastel, 90x70 cm
|
|
|
İnsan merkezli yaklaşımı tersyüz eden ve öznesi üç maymun olan "Kuşlar Kitabı Serisi" üç ayrı ruh halini betimliyor. Kuşlar kitabını inceleyen maymun, meraklı; ip üstünde yürüyen maymun, tedirgin; kırık cam küreye bakan maymun ise düşünceli ve hayal kırıklığı içinde görünüyor. Dünyayı temsil eden kürenin kırılması maymunu kızdırırken, ip üstünde yürüyen maymunun gözlerinden endişe ve hayatta kalma mücadelesi okunuyor. Kucağındaki yavrusuna kuşları gösteren maymun, hiç bilmediği ve nesli tükenmiş bu canlılara şaşkınlıkla bakıyor olabilir mi? Kuşlar Kitabı serisinde zaman kırık bir düzlemde akıyor. Sıvası dökülmüş çatlak duvarlar ve kırık cam küre eskiyi anımsatıyor gibi ya da belki de gelecekten bir günü, kim bilir?
|
|
|
İlhan Sayın
Hafızaya, zamanın geçiciliğine ve toplumsal meselelere odaklanan İlhan Sayın’ın resminde desen önemli bir rol oynar. Sanatçı, alışılmadık kent görünümlerini, gece manzaralarını, arkeolojik alanları, harabeleri, seraları ve eski kartpostallardan taşıdığı kompozisyonları resmeder. Çalışmaları, kentsel dönüşümün etkileri, tarihi mekânlar ve etrafındaki yaşam ve zamanlar ekseninde gezinir. Hayvanları, insanları ve sokakları bazen tekinsiz ve zıtlıklar halinde, bazense coğrafya ve zamanın belirsizleştiği imgelerle betimler. Film karelerini andıran bu kompozisyonlar duygu yoğunluğu ve hikâye barındırır. İnsanın, zamanın ve iktidarların geçiciliğini hatırlatan resimleri, doğanın ve canlıların tahakküme karşı varoluş ve direnişini simgeler.
Fotoğraf: Kemal Özen
|
|
|
BİR ARADA
İkincisi gerçekleşen “Bir Arada” sergi dizisi, odağını bu kez 90’lardan bu yana sanat üreten aynı kuşağa ait İstanbullu iki sanatçıya çeviriyor: Fulya Çetin ve İlhan Sayın. Kent ve doğa manzaraları, portreler, soyutlamalar ve objelerle karşımıza çıkan sanatçılar, izleyicinin hayal gücüne alan açan açık uçlu çalışmalar üretiyor. Müşterek temalar, benzer dünya görüşleri ve uzun yıllara dayanan arkadaşlık bağları üzerinden birleşen iki sanatçı, biçimsel anlamda ayrışsa da sanatsal yaklaşımları ve işledikleri konularda buluşuyor.
|
|
|
|
|
|
|
|